Coğrafya Öğretiminde Nem Konusundaki Kavram Yanlışlıkları ve Giderilmesine Yönelik Öneriler
1. Giriş
Son yıllarda coğrafyanın daha iyi öğretilebilmesi için coğrafya eğitimi alanında çeşitli
araştırmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, eğitimde günceli takip edebilmek ve dünya
da uygulamaları olan çağdaş yöntem ve yaklaşımları coğrafyada uygulayarak öğretime
bir vizyon kazandırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca coğrafya alan bilgisini en iyi şekilde
öğretebilme stratejileri üzerinde düşünmeyi ve bu stratejileri hayata geçirmeyi de
hedeflemektedir .
Bazı coğrafya konularının öğrenciye anlaşılır hâle getirilmesinde güçlüklerle
karşılaşılması bilinen bir gerçektir. Bu güçlükler daha çok soyut kavramların yoğun
olduğu konularda yaşanmaktadır. Coğrafya eğitimiyle ilgili araştırmalar, öğrenim
zorluğu çekilen veya yanlış öğretilen konuları ve konu içerisindeki kavramları tespit
ederek, yeni öneriler getirmeyi de kendisine konu edinir. Bu çalışmada, bazı coğrafya
ders kitaplarında nem konusuyla ilgili kavram yanlışlıklarına ve görsel materyal
eksikliğine değinilerek, çeşitli önerilerde bulunulacaktır.
2. Mutlak Nem ve Bağıl (Nispî, Oransal) Nem Kavramları
Nem konusunda yer alan kavramlar öğrenciler arasında en çok karıştırılan konular
arasındadır. Konunun soyut olması, kitapların konuyu ele alış biçimi kavramların
öğrenimini zorlaştıran temel nedenlerdir.
Atmosferde bulunan su buharının veya rutubetin diğer adına nem denir. Nem, yerli ve
yabancı kaynaklarda mutlak nem (absolute humidity) ve bağıl nem (relative humidity)
olarak birbirine benzer şekil sınıflandırılmıştır. Bazı kaynaklarda özgül nem (specific
humidity) kavramına da yer verilmiştir. Çeşitli kitaplarda mutlak ve bağıl nem
kavramlarının kullanımı şu şekildedir:
Havanın hacim birimi (m3 veya cm3) başına ihtiva ettiği su buharının gram cinsinden
ağırlığına mutlak nem (veya buhar yoğunluğu) denir (Erinç,1996:103).
1 m3 hava içindeki su buharının gram olarak ağırlığına mutlak nem denir ve m3 / gr
olarak ifade olunur. Bu değer atmosfer içindeki su buharı miktarını gösterir. Fakat
pratikte mutlak nemin ölçülmesi zorluk gösterdiği için havadaki su buharı miktarı
“buhar basıncı” olarak mm veya mb şeklinde ölçülüp belirlenir (Erol,1991:179).
1 m3 havanın içindeki nemin gram cinsinden ağırlığına mutlak nem denir. Mutlak nem
miktarı, sıcaklıkla doğru orantılı olarak artar (Aras ve diğerleri, 2001:75).
1 m3 veya 1 kg havanın içinde, gram cinsinden bulunan su buharına mutlak nem denir.
Buna karşılık, rasat anında havanın içinde bulunan su buharı miktarı ile aynı sıcaklıkta
bu havanın kazanabileceği en çok su buharı miktarı arasındaki orana bağıl (nispî) nem
denir (Dönmez, 1990:141).
Bağıl nem, çok kullanılan ve belki de en çok yanlış tanımlanan kavramlardan bir
tanesidir. Bağıl nem, havanın nem içeriğini tanımlamak için kullanılmaktadır. Basitçe
ifade etmek gerekirse bağıl nem; belirli bir sıcaklıkta havanın o andaki mevcut su buharı
içeriği ile aynı havanın potansiyel su buharı kapasitesine oranıdır (Tarbuck- Lutgens,
1997:390).
“Bağıl nem sıcaklıkla değişir, çünkü sıcak havanın tuttuğu su buharı kapasitesi, soğuk
havanın tuttuğu su buharı kapasitesinden daha fazladır. Örnekte, su buharı miktarı aynı
kalmaktadır ve sadece kapasitesi değişir.
Bu prensipleri göstermeye bir örnek yardım edebilir: Sabahın erken saatlerinden
başlayarak saat 04.00’te sıcaklık 5 C o’dir ve havanın bağıl nemi % 100’dür. Yani hava
doymuştur ve herhangi bir ilâve su buharı tutamaz. Saat 10.00’da sıcaklık 16 C o’ye
yükselmiştir, bağıl nem % 50’ye düşmüştür, havadaki su buharı aynı kaldığı hâlde, saat
15.00’te, hava güneş tarafından ısıtılmış ve sıcaklık 32 C o olmuştur. Bağıl nem % 20’ ye
düşmüştür, hava çok kurudur. Aynı miktarda su buharı havada mevcuttur fakat havanın
kapasitesi su buharı tutmak için büyük ölçüde artmıştır. Akşam vakti hava sıcaklığı
düştüğü için bağıl nem tekrar yükselir ve dönüşüm kendi kendine tekrarlanır.” (Strahler-
Strahler, 1996:91).
“Atmosferdeki su buharı ölçüsünü belirtmek için en çok kullanılan kavramlardan birisi
de bağıl nemdir. Bağıl nemin hesaplanması havanın doyma noktasında tutabileceği
maksimum nem miktarına bağlıdır.
Havadaki buhar basıncı
Bağıl nem = - ---------------------------------- x 100
Doymuş buhar basıncı
Bağıl nem, yüzde olarak ifade edilir. Havada bulunması muhtemel maksimum su baharı
miktarı, temel olarak hava sıcaklığının bir fonksiyonudur. Sıcak hava, soğuk havaya
oranla daha fazla nem içerir.”(Oliver-Hidore, 2001:62-63).
Hava, taşıyabileceği kadar nemi bünyesine alırsa doyma noktasına ulaşmış olur. Buna,
doymuş hava denir. Havanın doyma miktarı da sıcaklıkla doğru orantılı olarak azalır
veya çoğalır. Ancak hava her zaman taşıyabileceği kadar (doyma miktarı kadar) nem
taşımaz. İşte bu iki değer arasındaki oran, bağıl nemdir. Yüzde olarak ifade edilir
(Şahin, 2000:64).
Bağıl (nispî) nem, mutlak nem ile doyma miktarı arasındaki orandır. Bu oran, yüzde
(%) veya binde (%o) olarak ifade edilir. Doyma noktasına ulaşan havanın bağıl nemi %
100’dür (Aras ve diğerleri, 2001:75).
Belli sıcaklıkta bir hava kütlesinde bulunan su buharı miktarının, o sıcaklıkta bir hava
kütlesinin alabileceği en yüksek su buhar miktarına olan oranına “bağıl nem” ve “bağıl
nemlilik” denir (Atalay, 1994:50).
Hem akademik düzeydeki kitaplarda hem de orta öğretim ders kitaplarından alınan
mutlak nem ve bağıl nem kavramlarının tanımlarında bir sorunun olmadığı ve yazarların
bu kavramları algılama biçiminin ortak olduğu görülmektedir. Ancak kavramları
tanımlarken, tanım içerisinde “sabit basınç altında” tabirinin de kullanılması belki
tanımlamayı daha uygun hâle getirebilir.
3. Mutlak Nem ve Bağıl Nem Kavramların Kullanılmasında Karşılaşılan Yanlışlıklar
Bazı ders kitaplarında, her ne kadar mutlak nem ve bağıl nem kavramların
tanımlanmasında bir yanlışlık olmasa da diğer iklim elemanlarıyla ilişkilendirilirken
yanlışlıklarla karşılaşılmaktadır. Mutlak nem miktarı, mutlak nem kapasitesi, bağıl nem
oranı gibi kavramlar açık olarak kullanılmamakta hatta bazı yanlışlıklar yapılmaktadır.
Örneğin sıcaklık ile ilgili olarak; bazı ders kitaplarında mutlak nem-sıcaklık bağlantısı
kurulurken, “Sıcaklık arttıkça mutlak nem miktarı artar” gibi kesin ifadeler yer
almaktadır. Fakat bu kullanım her zaman doğru değildir. Burada esas anlatılmak istenen
mutlak nem miktarı değil, mutlak nem kapasitesinin sıcaklığa göre değişimidir. Mutlak
nem miktarı ise havanın bulunduğu ortama göre değişir. Yani mutlak nem kapasitesi
artan bir hava kütlesi, nem kaynaklarına yakınsa mutlak nem miktarı da artacaktır.
Ancak nem kaynaklarından uzak ise aynı hava kütlesinin mutlak nem kapasitesi fazla
olmasına rağmen mutlak nem miktarı düşük olacaktır. Örneğin, Ekvatoral bölgedeki bir
hava kütlesinin hem mutlak nem kapasitesi hem de mutlak nem miktarı fazladır. Fakat
sıcak kurak bölgelerdeki bir hava kütlesinin mutlak nem kapasitesi yüksek iken nem
açığını kapatamadığı için mutlak nem miktarı doğal olarak düşük olacaktır. Yine
ülkemizde yaz ayında Doğu Karadeniz bölümünde mutlak nem kapasitesi ve mutlak
nem miktarı yüksek olmasına rağmen Dicle bölümünde mutlak nem kapasitesi yüksek
ancak mutlak nem miktarı düşüktür.
Yine ders kitaplarında zaman zaman bağıl nem miktarı kavramının kullanılması
öğrencilerin kavramları karıştırmasına neden olmaktadır. Kitaplarda bağıl nemin bir
oran olduğu, miktar ile karıştırılmaması gerektiği vurgulanmalıdır. Ayrıca bağıl nem
oranı, mutlak nem miktarı ve mutlak nem kapasitesi arasındaki ilişki iyi belirtilmelidir.
Bağıl nem oranı, mutlak nem miktarının - mutlak nem kapasitesine olan oranının %
olarak ifadesi olduğu örneklerle vurgulanmalı ve kavram görselleştirilmelidir.
Ders kitaplarında “Sıcaklık arttıkça bağıl nem oranı düşer.” gibi kesin ifadelerden
kaçınılmalıdır. Çünkü sıcaklık arttıkça mutlak nem kapasitesi artar, hava kütlesinin
ihtiyacı olan nem karşılanırsa yani mutlak nem miktarı da artarsa bağıl nem oranı
yükselecektir. Yine Ekvatoral bölge ve ülkemizde yazın Doğu Karadeniz bölümü buna
en güzel örnektir. Fakat sıcak yarı kurak veya kurak bölgelerde sıcaklık yüksek, hava
kütlesinin mutlak nem kapasitesi yüksek ancak havanın nem açlığını kapatacak nem
kaynağı yeterli olmadığı için mutlak nem miktarı düşüktür. Dolayısıyla bağıl nem oranı
da düşük olacaktır. Ülkemizde yazın Orta Anadolu bölgesi buna güzel bir örnek teşkil
etmektedir. Görülmektedir ki bağıl nem oranı her zaman sıcaklıkla ters orantılı değildir.
Hava kütlesinin bulunduğu yere, bölgeye, nem kaynağına uzak veya yakın olmasına
göre bağıl nem oranı değişiklik arz etmektedir. Ayrıca bağıl nem oranı sıcaklıkla ters
orantılı olsaydı, dünyada bağıl nem oranı en yüksek yerler havanın en soğuk olduğu
bölgeler olurdu.
Öğrenciler tarafından nem kavramlarının doğru olarak algılanabilmesi için sıcaklık
dışında, iklim elemanlarından basınç ve rüzgârlarla ayrıntılı bağlantı kurulması ve
günlük yaşantıdan örnekler verilmesi öğretim açısında çok önemlidir. Yine yer
şekillerinin unsurları ile nem kavramı arasındaki ilgi net olarak konulmalıdır. Aksi
durumda öğrenciler üniversite seçme ve yerleştirme sınavında sorulan sorulara bu ilgi
ve bağlantıları yeterince kuramadıkları için cevap verememektedir.
KAYNAK: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
1. Giriş
Son yıllarda coğrafyanın daha iyi öğretilebilmesi için coğrafya eğitimi alanında çeşitli
araştırmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, eğitimde günceli takip edebilmek ve dünya
da uygulamaları olan çağdaş yöntem ve yaklaşımları coğrafyada uygulayarak öğretime
bir vizyon kazandırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca coğrafya alan bilgisini en iyi şekilde
öğretebilme stratejileri üzerinde düşünmeyi ve bu stratejileri hayata geçirmeyi de
hedeflemektedir .
Bazı coğrafya konularının öğrenciye anlaşılır hâle getirilmesinde güçlüklerle
karşılaşılması bilinen bir gerçektir. Bu güçlükler daha çok soyut kavramların yoğun
olduğu konularda yaşanmaktadır. Coğrafya eğitimiyle ilgili araştırmalar, öğrenim
zorluğu çekilen veya yanlış öğretilen konuları ve konu içerisindeki kavramları tespit
ederek, yeni öneriler getirmeyi de kendisine konu edinir. Bu çalışmada, bazı coğrafya
ders kitaplarında nem konusuyla ilgili kavram yanlışlıklarına ve görsel materyal
eksikliğine değinilerek, çeşitli önerilerde bulunulacaktır.
2. Mutlak Nem ve Bağıl (Nispî, Oransal) Nem Kavramları
Nem konusunda yer alan kavramlar öğrenciler arasında en çok karıştırılan konular
arasındadır. Konunun soyut olması, kitapların konuyu ele alış biçimi kavramların
öğrenimini zorlaştıran temel nedenlerdir.
Atmosferde bulunan su buharının veya rutubetin diğer adına nem denir. Nem, yerli ve
yabancı kaynaklarda mutlak nem (absolute humidity) ve bağıl nem (relative humidity)
olarak birbirine benzer şekil sınıflandırılmıştır. Bazı kaynaklarda özgül nem (specific
humidity) kavramına da yer verilmiştir. Çeşitli kitaplarda mutlak ve bağıl nem
kavramlarının kullanımı şu şekildedir:
Havanın hacim birimi (m3 veya cm3) başına ihtiva ettiği su buharının gram cinsinden
ağırlığına mutlak nem (veya buhar yoğunluğu) denir (Erinç,1996:103).
1 m3 hava içindeki su buharının gram olarak ağırlığına mutlak nem denir ve m3 / gr
olarak ifade olunur. Bu değer atmosfer içindeki su buharı miktarını gösterir. Fakat
pratikte mutlak nemin ölçülmesi zorluk gösterdiği için havadaki su buharı miktarı
“buhar basıncı” olarak mm veya mb şeklinde ölçülüp belirlenir (Erol,1991:179).
1 m3 havanın içindeki nemin gram cinsinden ağırlığına mutlak nem denir. Mutlak nem
miktarı, sıcaklıkla doğru orantılı olarak artar (Aras ve diğerleri, 2001:75).
1 m3 veya 1 kg havanın içinde, gram cinsinden bulunan su buharına mutlak nem denir.
Buna karşılık, rasat anında havanın içinde bulunan su buharı miktarı ile aynı sıcaklıkta
bu havanın kazanabileceği en çok su buharı miktarı arasındaki orana bağıl (nispî) nem
denir (Dönmez, 1990:141).
Bağıl nem, çok kullanılan ve belki de en çok yanlış tanımlanan kavramlardan bir
tanesidir. Bağıl nem, havanın nem içeriğini tanımlamak için kullanılmaktadır. Basitçe
ifade etmek gerekirse bağıl nem; belirli bir sıcaklıkta havanın o andaki mevcut su buharı
içeriği ile aynı havanın potansiyel su buharı kapasitesine oranıdır (Tarbuck- Lutgens,
1997:390).
“Bağıl nem sıcaklıkla değişir, çünkü sıcak havanın tuttuğu su buharı kapasitesi, soğuk
havanın tuttuğu su buharı kapasitesinden daha fazladır. Örnekte, su buharı miktarı aynı
kalmaktadır ve sadece kapasitesi değişir.
Bu prensipleri göstermeye bir örnek yardım edebilir: Sabahın erken saatlerinden
başlayarak saat 04.00’te sıcaklık 5 C o’dir ve havanın bağıl nemi % 100’dür. Yani hava
doymuştur ve herhangi bir ilâve su buharı tutamaz. Saat 10.00’da sıcaklık 16 C o’ye
yükselmiştir, bağıl nem % 50’ye düşmüştür, havadaki su buharı aynı kaldığı hâlde, saat
15.00’te, hava güneş tarafından ısıtılmış ve sıcaklık 32 C o olmuştur. Bağıl nem % 20’ ye
düşmüştür, hava çok kurudur. Aynı miktarda su buharı havada mevcuttur fakat havanın
kapasitesi su buharı tutmak için büyük ölçüde artmıştır. Akşam vakti hava sıcaklığı
düştüğü için bağıl nem tekrar yükselir ve dönüşüm kendi kendine tekrarlanır.” (Strahler-
Strahler, 1996:91).
“Atmosferdeki su buharı ölçüsünü belirtmek için en çok kullanılan kavramlardan birisi
de bağıl nemdir. Bağıl nemin hesaplanması havanın doyma noktasında tutabileceği
maksimum nem miktarına bağlıdır.
Havadaki buhar basıncı
Bağıl nem = - ---------------------------------- x 100
Doymuş buhar basıncı
Bağıl nem, yüzde olarak ifade edilir. Havada bulunması muhtemel maksimum su baharı
miktarı, temel olarak hava sıcaklığının bir fonksiyonudur. Sıcak hava, soğuk havaya
oranla daha fazla nem içerir.”(Oliver-Hidore, 2001:62-63).
Hava, taşıyabileceği kadar nemi bünyesine alırsa doyma noktasına ulaşmış olur. Buna,
doymuş hava denir. Havanın doyma miktarı da sıcaklıkla doğru orantılı olarak azalır
veya çoğalır. Ancak hava her zaman taşıyabileceği kadar (doyma miktarı kadar) nem
taşımaz. İşte bu iki değer arasındaki oran, bağıl nemdir. Yüzde olarak ifade edilir
(Şahin, 2000:64).
Bağıl (nispî) nem, mutlak nem ile doyma miktarı arasındaki orandır. Bu oran, yüzde
(%) veya binde (%o) olarak ifade edilir. Doyma noktasına ulaşan havanın bağıl nemi %
100’dür (Aras ve diğerleri, 2001:75).
Belli sıcaklıkta bir hava kütlesinde bulunan su buharı miktarının, o sıcaklıkta bir hava
kütlesinin alabileceği en yüksek su buhar miktarına olan oranına “bağıl nem” ve “bağıl
nemlilik” denir (Atalay, 1994:50).
Hem akademik düzeydeki kitaplarda hem de orta öğretim ders kitaplarından alınan
mutlak nem ve bağıl nem kavramlarının tanımlarında bir sorunun olmadığı ve yazarların
bu kavramları algılama biçiminin ortak olduğu görülmektedir. Ancak kavramları
tanımlarken, tanım içerisinde “sabit basınç altında” tabirinin de kullanılması belki
tanımlamayı daha uygun hâle getirebilir.
3. Mutlak Nem ve Bağıl Nem Kavramların Kullanılmasında Karşılaşılan Yanlışlıklar
Bazı ders kitaplarında, her ne kadar mutlak nem ve bağıl nem kavramların
tanımlanmasında bir yanlışlık olmasa da diğer iklim elemanlarıyla ilişkilendirilirken
yanlışlıklarla karşılaşılmaktadır. Mutlak nem miktarı, mutlak nem kapasitesi, bağıl nem
oranı gibi kavramlar açık olarak kullanılmamakta hatta bazı yanlışlıklar yapılmaktadır.
Örneğin sıcaklık ile ilgili olarak; bazı ders kitaplarında mutlak nem-sıcaklık bağlantısı
kurulurken, “Sıcaklık arttıkça mutlak nem miktarı artar” gibi kesin ifadeler yer
almaktadır. Fakat bu kullanım her zaman doğru değildir. Burada esas anlatılmak istenen
mutlak nem miktarı değil, mutlak nem kapasitesinin sıcaklığa göre değişimidir. Mutlak
nem miktarı ise havanın bulunduğu ortama göre değişir. Yani mutlak nem kapasitesi
artan bir hava kütlesi, nem kaynaklarına yakınsa mutlak nem miktarı da artacaktır.
Ancak nem kaynaklarından uzak ise aynı hava kütlesinin mutlak nem kapasitesi fazla
olmasına rağmen mutlak nem miktarı düşük olacaktır. Örneğin, Ekvatoral bölgedeki bir
hava kütlesinin hem mutlak nem kapasitesi hem de mutlak nem miktarı fazladır. Fakat
sıcak kurak bölgelerdeki bir hava kütlesinin mutlak nem kapasitesi yüksek iken nem
açığını kapatamadığı için mutlak nem miktarı doğal olarak düşük olacaktır. Yine
ülkemizde yaz ayında Doğu Karadeniz bölümünde mutlak nem kapasitesi ve mutlak
nem miktarı yüksek olmasına rağmen Dicle bölümünde mutlak nem kapasitesi yüksek
ancak mutlak nem miktarı düşüktür.
Yine ders kitaplarında zaman zaman bağıl nem miktarı kavramının kullanılması
öğrencilerin kavramları karıştırmasına neden olmaktadır. Kitaplarda bağıl nemin bir
oran olduğu, miktar ile karıştırılmaması gerektiği vurgulanmalıdır. Ayrıca bağıl nem
oranı, mutlak nem miktarı ve mutlak nem kapasitesi arasındaki ilişki iyi belirtilmelidir.
Bağıl nem oranı, mutlak nem miktarının - mutlak nem kapasitesine olan oranının %
olarak ifadesi olduğu örneklerle vurgulanmalı ve kavram görselleştirilmelidir.
Ders kitaplarında “Sıcaklık arttıkça bağıl nem oranı düşer.” gibi kesin ifadelerden
kaçınılmalıdır. Çünkü sıcaklık arttıkça mutlak nem kapasitesi artar, hava kütlesinin
ihtiyacı olan nem karşılanırsa yani mutlak nem miktarı da artarsa bağıl nem oranı
yükselecektir. Yine Ekvatoral bölge ve ülkemizde yazın Doğu Karadeniz bölümü buna
en güzel örnektir. Fakat sıcak yarı kurak veya kurak bölgelerde sıcaklık yüksek, hava
kütlesinin mutlak nem kapasitesi yüksek ancak havanın nem açlığını kapatacak nem
kaynağı yeterli olmadığı için mutlak nem miktarı düşüktür. Dolayısıyla bağıl nem oranı
da düşük olacaktır. Ülkemizde yazın Orta Anadolu bölgesi buna güzel bir örnek teşkil
etmektedir. Görülmektedir ki bağıl nem oranı her zaman sıcaklıkla ters orantılı değildir.
Hava kütlesinin bulunduğu yere, bölgeye, nem kaynağına uzak veya yakın olmasına
göre bağıl nem oranı değişiklik arz etmektedir. Ayrıca bağıl nem oranı sıcaklıkla ters
orantılı olsaydı, dünyada bağıl nem oranı en yüksek yerler havanın en soğuk olduğu
bölgeler olurdu.
Öğrenciler tarafından nem kavramlarının doğru olarak algılanabilmesi için sıcaklık
dışında, iklim elemanlarından basınç ve rüzgârlarla ayrıntılı bağlantı kurulması ve
günlük yaşantıdan örnekler verilmesi öğretim açısında çok önemlidir. Yine yer
şekillerinin unsurları ile nem kavramı arasındaki ilgi net olarak konulmalıdır. Aksi
durumda öğrenciler üniversite seçme ve yerleştirme sınavında sorulan sorulara bu ilgi
ve bağlantıları yeterince kuramadıkları için cevap verememektedir.
KAYNAK: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]